Evden Çalışıyoruz Ama Nasıl?

Pandemi ile iş hayatında yeni bir sayfa açtık diyebiliriz. Evden çalışma bazı alışkanlıklarımızı değişti. Evimiz ofisimiz, ofisimiz evimiz oldu. Kahvaltı masası toplantı masası oldu, salondaki koltuklar ofis koltuğu oldu (bazıları otura otura çöktü). Ne yazık ki bu değişen alışkanlıklar peşinden zorluklar getirdi, getiriyor…

İlk olarak mesai saatleri ile ilgili problemler görülmeye başlandı. Mesai saatleri 9-18 ya da 8-17 iken pandemi ile  mesai saati kavramı ortadan kalktı desek haksız olmayız. Akşam 21.00 için “schedule” veya “set” edilen Zoom toplantıları, saat 23.00’te teslim edilmesi gereken işler gibi durumlar ortaya çıktı.

Pandemiden önce yani “eskiden” sabaha iş veya dosya teslimi ya da mesai saatleri içinde toplantılar yapılırdı. Evden çalışma “rahatlığı” nedeniyle 24 saat işe odaklanma süresi istenir hale geldi. (Bu noktada, odaklanmada sıkıntı yaşandığını ve erteleme davranışının da arttığını belirtmek isterim, verdiğim eğitimlerde katılımcılardan ve danışanlarımdan çokça duymaktayım.)

Bir işin bitirilmesi için daha kısa süreler verilmeye başlandı. Çalışanlar zaten rahat bir durumda, trafik derdi de bitti nasıl olsa diye düşünen birçok yöneticinin görevler için oldukça zorlayıcı olan deadlinelar koymaya başladığından şikayet ediliyor.

“Esneklik” kavramının sorgulandığı bir dönemdeyiz. Esneklik ama ne kadar esneklik, sınır nedir soruları gündemde. Bununla beraber iş yükünün arttığı konusu da sıklıkla dile getiriliyor.

Bir diğer önemli problem ise ne yazık ki toplumsal rollerden kaynaklı kadınların iş yükünün artması. Özellikle annelerin yaşadığı problemlerin arttığını gözlemliyoruz. Örneğin anne, baba ve çocuktan bir ailede baba laptopu alıp direkt olarak toplantısına girebiliyor, odanın kapısını kapatabiliyor. Fakat anne önce kahvaltı hazırlamak zorunda olup, ancak bir yandan da toplantıya katılması gerekiyor. Hatta geçenlerde bir danışanım, kahvaltı için çocuklarına tostları makineye koymuş, bir yandan da toplantıya girmiş. Toplantı esnasında gelen yanık kokusuyla tostların yandığını fark etmiş, güne yanık kokusuyla ve panikle başlamış…

İş ile ilgili her dönem farklı problemler gündeme geliyor. Bu dönemin de oldukça zorlayıcı olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Umuyoruz pandemi kısa sürede sona ererken iş-hayat dengesiyle de ile ilgili problemler çözüme ulaşır.

 

Paylaş: